Anadolu Sigorta ve Renault Megane...

Lafım size...
Biriniz Nişantaşı ışıklarda, tam köşede nefis bir işe imza atmışsınız. Birisi üstü başı karamış bir genç, diğeri hırsız kıyafetlerinde, bağırıyorlar, "Bana bir şey olmaz demeyin" gibilerden genç çocuklardan/oyunculardan kurulu bir ekip, nefis bir gerilla işe imza atıyorlardı. Herkesin kulağına "Anadolu Sigorta" adını taktılar. Salak ben ki Advertlover hanıma kulak asmayıp fotoğraflarını çekmeye o an üşendim...

Diğeriniz iki hafta önce İstinya Park'da Iron Man filminden hemen önce perdedeki sesi sinema salonundaki gerçek bir seyirci ile diyaloğa sokarak nefis bir interaktif işe imza attı, tıpkı Auckland'de bir sinema salonunda gerçekleştirilen efsanevi Apple Rocketbook reklamı gibi. BU işten ise ne basından ne sektörden, tesadüfen o seansa o sinemaya gitmiş olan Ebekulak Bey vasıtası ile haberim oldu.

TBWA ve Publicis'e mailler attım, künyeler, görsel, varsa yaratıcı brief verin de paylaşalım diye, bu kadar nefis iki işe imza atılmışken hazır, ancak ses yok...

Bu iki ajansın işi mi yoksa üçüncü parti (törd parti) bir şirket mi imza attı bilemiyorum ama, eğer okuyan varsa bu bloğu, bu satırları, ya mail atın ya yorum bırakın ama şu işi bir gösterelim dünyaya yahu!

Bu vesileyle de hem ellerinize sağlık der, hem de fotoğrafı çekmeye üşendiğim için Advertlover hanım'dan bir kere daha özür diliyorum efenim.