Cuma, Haziran 30, 2006
Havayı paylaşın-Share the air
Panasonic "User Generated Content" konusuna verdiği önemi her geçen gün biraz daha artırıyor ve bunu bizlere de hissettiriyor. Daha önce youtube ile işbirliği yaptığından bu sayfalarda bahsetmiştik, şimdi ise yaratıcılık üzerine Renegade Marketing ile bir nevi bloğu hayata geçirdi. Atiba Jefferson, Sam Smyth ve Jimmie Mcguire'ın fotoğraf bloglarının olduğu,çeşitli videoların ve fotoğrafların paylaşıldığı, "hip" olarak nitelendirilen "uçuk" diye tabir ettiğimiz daha ziyade ekstrem sporlarla uğraşan insanların videolarını paylaştıkları ve videoları ile $16.000'lık ödülü kazanmaya çalıştıkları bir site "Share the air".
Kullanıcı odaklı pazarlama stratejilerinin sadece basın reklamlarından yada internette form doldurmaktan öteye geçişini böyle evreler halinde seyretmek gerçekten çok keyili.
Toplu taşıma araçlarındaki tutacak reklamları
Yazmayayım yazmayayım diyordum,dayanamadım...Alivelee4950'den yukarıda gördüğünüz görseli çaldım ve kişisel bir meseleyi sizinle paylaşmak istedim.
27 Eylül 2005 tarihinde, yani bu bloğun ilk zamanlarında bu konuyu "El kremi" başlığı ile yazmışım...
Şimdi hem bir saat işi hem de bir kontör işi ile karşıma çıktı aynı fikir...Bu gibi durumlarda çok mu yaratıcıyım yoksa çok mu tembel karar veremiyorum...Ama "Ben demiştim" demek iyi hissettirmiyor. Sanırım bizim sektörde pek çok kişinin başına aynı şey geliyordur, paylaşmak istedim sadece kişisel sıkkın bir anımı...
Alivelee4950
Bu sabah, canavar grafik tasarımcım sevgili Oytun(Onat) bana gördüğü bir Hyundai işinden bahsetti...Hemen sonrasında ise Tuğrul bana bir blog linki attı ki o da aynı işi gösteriyordu. Tüm bu sürecin sonunda ise Hyundai işinden daha güzel bir bloğu tanımış oldum.Alivelee4950 adındaki, ismi komik içeriği ciddi (Schlotzky sloganı gibi oldu) blog güzel yorumlar ve güncel işler ile günlük takip ettiğim siteler arasında girdi.Tavsiye ederim.
Çarşamba, Haziran 28, 2006
Havacılık ödülleri sahiplerini buldu
Havacılık ile uzaktan uzağa sevişen bir adam olarak, bu haberi paylaşmamak olmazdı. Pazarlamanın ve tüketici tarafından farkedilmenin en önemli kıstaslarından olan "En iyi" kavramı üzerine her sene yapılan havacılık ödülleri sahiplerini buldu. Skytrax adındaki havacılık sektörüne yönelik tarafsız araştırmaları ile tanınan İngiliz şirketi tarafından her yıl verilen ödüller bu sene sahiplerini buldu. En önemli ödül olan "en iyi havayolu" ödülünü ise Virgin Atlantic ile zamanında ciddi bir sürtüşmeye girmiş ve epey bir tazminat ödemiş British Airways aldı.Diğer ödül sahipleri ise şöyle sıralanıyor:
En iyi Havayolu:
British Airways
Qantas
Cathay Pasific
En iyi kabin içi eğlence:
Emirates
Singapore Airlines
Virgin Atlantic
En iyi kabin personeli:
Thai Airways
Qatar Airways
Malaysia Airways
En iyi kabin içi ikram:
First Class:Gulf Air
Business: British Airways
Economy: Thai Airways
En iyi havalimanı:
Singapur Changai Airport
En iyi ucuz bilet havayolu:
Air Berlin
Tüm bu sıralamaya baktığımda JetBlue'nun sıralamada olmadığını görünce şaşırdım ancak sanırım Amerika kıtasını kapsamayan bir sıralama bu.
Diğer taraftan, gökyüzüne laleler döşemekten başka hiç bir şey yapmayan, görseli kuvvetli ve fakat iletişimi sıfır resmi havayolumuzun bu kadar yatırıma rağmen burada olmaması...Düşündürücü geldi.
En iyi Havayolu:
British Airways
Qantas
Cathay Pasific
En iyi kabin içi eğlence:
Emirates
Singapore Airlines
Virgin Atlantic
En iyi kabin personeli:
Thai Airways
Qatar Airways
Malaysia Airways
En iyi kabin içi ikram:
First Class:Gulf Air
Business: British Airways
Economy: Thai Airways
En iyi havalimanı:
Singapur Changai Airport
En iyi ucuz bilet havayolu:
Air Berlin
Tüm bu sıralamaya baktığımda JetBlue'nun sıralamada olmadığını görünce şaşırdım ancak sanırım Amerika kıtasını kapsamayan bir sıralama bu.
Diğer taraftan, gökyüzüne laleler döşemekten başka hiç bir şey yapmayan, görseli kuvvetli ve fakat iletişimi sıfır resmi havayolumuzun bu kadar yatırıma rağmen burada olmaması...Düşündürücü geldi.
Sony ultra-slim Wega Engine Plasma TV
Sigara sizi öldürür
Safe happens - Jetta web sitesi
Daha önce bu sayfalarda VW'in Jetta için yaptığı çarpışma filmlerinden bahsetmiştim. CP+B şimdi de Jetta için son derece keyifli bir site yapmış. İstediğiniz Jetta'yı modifiye etmeniz yetmiyormuş gibi birbirinden matrak ve son derece detaylı "Safe Happens" filmlerini de seyredebiliyorsunuz.Şiddetle tavsiye ederim.
Periskop en yukarıda
Salı, Haziran 27, 2006
Nikah daveti
Cumartesi, Haziran 24, 2006
engelli oto
Cuma, Haziran 23, 2006
18.Kristal Elma ödül töreni açılış jeneriği
Gerçekten çok çok başarılı bir iş olmuş. Benim açımdan aynı gece kitapçıkla verilen ufak broşürde yer alan "CNN TÜRK" ilanından sonra gecenin en güzel ikinci işiydi.Kimler yaptıysa ellerine sağlık, kimlerin yada kimin yaptığını bilen varsa yazarsa sevinirim.
Kaynak
Kaynak
Salı, Haziran 20, 2006
Good idea! updated...Finally!
For more than a month,i couldn't update the english version of this site,"good idea",but now,it is on-air again.
For those of you my friends,who doesn't understand what i am talking about below,now can check out the english version.
Cheers,
Olcayto.
For those of you my friends,who doesn't understand what i am talking about below,now can check out the english version.
Cheers,
Olcayto.
What is this?...GAIA 2006 başladı-Bir kişisel duyuru
Uluslararası öğrenci kongresi GAIA'nın bu seneki konusu "Pazarlama iletişimi"-Marketing Communication- ve 9.su bu sene 18-23 Haziran tarihleri arasında Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleştiriliyor ve ben de 22.sinde orada olacağım.
Bu seneki kongre kapsamında 22 Haziran günü öğlen bir etkinlik yapılacak (episode 3) ve bu etkinlikde katılımcıları keyifli bir yarışma bekliyor olacak.Bu yarışmanın konsept tasarımı,etrafta görebileceğiniz konu ile ilgili tüm poster-broşür ve t-shirt tasarımları ise bana,yarışma konseptinde kullanılan objemizin tasarımı ise sevgili Turgay Yıldızlı arkadaşıma ait.WMC olarak üstlendiğimiz bu sorumluluğun altından umarım en iyi şekilde kalkarız.
Yarışmada sevgili marka temsilcimiz Savaş Saçlı ile orada bulunacağız ve seçkin jürimizde yer almanın tadını çıkaracağım.Görüşmek isterseniz beklerim efendim.
Pazartesi, Haziran 19, 2006
CP+B büyüklerin kabusu olmaya devam ediyor.
"ProjectFast" olarak tabir edilen ve siyah,sert hatlı bir tavşanı ikon olarak seçen VW kampanyası ile CP+B(Crispin,Porter and Bogusky,ve dolayısıyla da Amerika Birleşik Devletleri ilk "Cannes Lions Satış Promosyonu Büyük Ödülü"nü (Sales Promotion Grand Prix) kazandı.
Adidas'ın Yeni Zelanda Whybin TBWA tarafından hazırlanan "Be the ball" kampanyası ile kafa kafaya yarışan "Fast",gerek kampanya ikonu,gerek tüketici ile kurulan doğru iletişim ve gerekse yapılan diğer promosyon aktiviteleri ile ödülü almaya hak kazandı.
WPP,Publicis gibi büyük reklam ve iletişim holdingleri arasında bağımsız olarak her geçen gün yıldızı parlayan CP+B'nin yükselişi hız kesmeden devam ediyor gibi görünüyor.
Haberin detaylarını buradan okuyabilirsiniz.
Adidas'ın Yeni Zelanda Whybin TBWA tarafından hazırlanan "Be the ball" kampanyası ile kafa kafaya yarışan "Fast",gerek kampanya ikonu,gerek tüketici ile kurulan doğru iletişim ve gerekse yapılan diğer promosyon aktiviteleri ile ödülü almaya hak kazandı.
WPP,Publicis gibi büyük reklam ve iletişim holdingleri arasında bağımsız olarak her geçen gün yıldızı parlayan CP+B'nin yükselişi hız kesmeden devam ediyor gibi görünüyor.
Haberin detaylarını buradan okuyabilirsiniz.
Reklamcılığın "Mit avcıları" ile buluşması
Az önce öğrendim, pek bir iyi fikirlik durum yok ancak hoşuma gittiğinden paylaşmak isterim. Discovery Channel adlı belgesel kanalında "Mythbusters" adında bir program var. Bilmeyenler için, iki özel efekt uzmanının (Adam Savage and Jamie Hyneman) "şehir efsaneleri" diyebileceğimiz mitlerin gerçek olup olmadığını anlama adına yaptıkları deneyleri içeren bir program. İşte buradaki Adam Savage'ın bir şekilde reklamcılık tarihinde de önemli bir rol oynamış olduğunu az önce öğrendim.
M.A.R.K.A. yayınlarından çıkan ve türkçeye "Satan reklam yaratmak" olarak (adı ayrı muamma,kapak tasarımı ayrı)çevrilen ve orjinal adı "Hey Whipple!Squeeze this!" olan kitaba adını veren,Whipple tuvalet kağıtlarının reklamlarında Mr.Whipple (Dick Wilson) karakteri ile bu reklamların birinde arz-ı endam eden kızıl saçlı bir çocuk vardır. İşte o kızıl saçlı arkadaş bu arkadaşmış.
Bunları biliyor muydunuz programı gibi oldu...
M.A.R.K.A. yayınlarından çıkan ve türkçeye "Satan reklam yaratmak" olarak (adı ayrı muamma,kapak tasarımı ayrı)çevrilen ve orjinal adı "Hey Whipple!Squeeze this!" olan kitaba adını veren,Whipple tuvalet kağıtlarının reklamlarında Mr.Whipple (Dick Wilson) karakteri ile bu reklamların birinde arz-ı endam eden kızıl saçlı bir çocuk vardır. İşte o kızıl saçlı arkadaş bu arkadaşmış.
Bunları biliyor muydunuz programı gibi oldu...
Anjelik'e ne oldu?
Sanıyorum hepiniz denk gelmişsinizdir,Vestel yeni bir kampanya ile bu aralar televizyon kanallarında boy gösteriyor.Sumru Yavrucak,Janset ve adını bilemediğim -birisi yazarsa sevinirim- bir erkek oyuncunun rol aldığı filmde ayrıca bir de köpek vardı. Daha doğrusu köpek halen var ancak adı artık yok...
Köpeğimizin adı "Anjelik" idi ve fonetiği ile başka bir beyaz eşya üreticisine son derece benzeyen bu isim gizli kapaklı bir sataşmayı gayet de güzel gerçekleştiriyordu. Hemen bunu "Köpek yerine koyuyor" olarak algılamayalım,zira ben köpekleri çok severim ve bunda aşağılayıcı bir nokta göremiyorum.
Benim anlamadığım ise,bu kadar güzel sataşan bir marka neden reklamlardan bunu çıkarttı?
Artık Anjelik yok...İsim telaffuz edilmiyor. Vestel'i korkuttular mı yoksa Vestel mi ajansa "Tet!" dedi bilmiyorum ama bence yazık oldu.
Böyle ince espri ürünü sataşmalar zeka pırıltılarını gösteriyor zira. Neticede bir sataşma olsun diye oraya yapıştırılmış bir figür değil,ciddi bir senaryo parçası var orada.
YArın sabah 9'da Anjelik'i masamda görmek istiyorum!...O kadar!
Köpeğimizin adı "Anjelik" idi ve fonetiği ile başka bir beyaz eşya üreticisine son derece benzeyen bu isim gizli kapaklı bir sataşmayı gayet de güzel gerçekleştiriyordu. Hemen bunu "Köpek yerine koyuyor" olarak algılamayalım,zira ben köpekleri çok severim ve bunda aşağılayıcı bir nokta göremiyorum.
Benim anlamadığım ise,bu kadar güzel sataşan bir marka neden reklamlardan bunu çıkarttı?
Artık Anjelik yok...İsim telaffuz edilmiyor. Vestel'i korkuttular mı yoksa Vestel mi ajansa "Tet!" dedi bilmiyorum ama bence yazık oldu.
Böyle ince espri ürünü sataşmalar zeka pırıltılarını gösteriyor zira. Neticede bir sataşma olsun diye oraya yapıştırılmış bir figür değil,ciddi bir senaryo parçası var orada.
YArın sabah 9'da Anjelik'i masamda görmek istiyorum!...O kadar!
Cannes ile ilgili bir kaç link
www.louvre.com
Happy Feet
Bu sefer sizinle bir "film" iyi fikri paylaşmak istedim.Animasyon delisi bir kişi olarak bu filmin fragmanlarını gördüğümden beri 2. bir ice age vakası ile karşılaşacağımı düşünüyorum. Üstelik bu sefer seslendirmenin arkasında bir Robin Williams faktörü de var.ŞU ana kadar iki fragmanı yayınlandı ve ikisi de beni benden aldı!..
Başlığı tıklayarak bu fragmanların sitesine ulaşabilirsiniz.
Bu arada, Robin Williams'a sesleriyle eşlik eden oyuncuların da,Elijah Wood,Brittany Murphy,Hugh Jackman ve Nicole Kidman olduğunu buradan da belirtelim.
"I know size can be daunting. but don't be afraid...I love you!"
Ay..ay..ay...
Cumartesi, Haziran 17, 2006
Bir Kristal Elma yazısı da benden
Malum 18.sini geçtiğimiz günlerde devirdik.Gittik,Cenk ve Erdem beyleri gördük,birbirimize "Aaa,naber nasılsın"lar yolladık,basılı tüm ilanlara "Körler sağırlar birbirini ağırlar,her sene aynı hikaye" ahkamları kestik geldik.
Benim derdim ise şu son tırnak içindeki kısımla.
Pek çok yerde,internet sitelerinde,bloglarda bu konu tartışılıyor. Ödül alan işleri hep beraber ilk defa ödül töreninde görüyoruz.Bu durumu ayıplıyor,güvenimizin sarsılmasından ötürü bir sonraki törene kadar boykot ediyoruz. Evet bunları yapıyoruz ancak esas acı olan şu ki,bütün o "cık cık"ladığımız işler gerçekten güzel fikirler. Peki biz neden bunu bu kadar mesele haline getiriyoruz?İşte mesele o...Biz getirmiyorz, tüm dünyada bu bir mesele.Yani bize has değil.Ben ve benim gibi böyle bir atımlık(yayın olarak) işlerin ödül aldığını görüp kızan arkadaşlar, hiç sizin aklınıza da aynısı gelmedi mi?Ya da siz de aynısını yapmadınız mı fırsat bulduğunuzda.
Bu "Yarışmalık işler" reklamcılık sektöründe yeni bir dal oldu gayri resmi olarak. Gavurlar bunların kategorisine "Scam ads"(Düzenbaz reklam) deyip, bu gibi işlere de "Ghost"(Hayalet) diyorlar.Tüm dünyadaki yarışmalarda -sadece Effie'yi hariç tutabiliriz sanırım- bunun sıkıntısı yaşanıyor.London Advertising Awards 2002 senesinde bu tip reklamlar için bir bölüm açtı ancak sonrasında tek başına kaldığından gerisi gelemedi.
Dünyayı bırakacak olursak, bizim de yapmamız gereken bu.Kristal'de yada Kırmızı'da böyle bir kategori oluşturmak.Bırakalım bu gerçekten iyi fikirler orada kapışsınlar.Bu nasıl olabilir, mesela kristale yollanacak ilanlarda minimum yayın adedi belirlenebilir. Örneğin bir kampanya değil de bir ilan ise bunun minimum 4 defa yayınlanması, yada minimum 2 ulusal dergide yayınlanması şartı olması gibi. Bunun dışında kalanlar arasında ister kategoriler olarak istenirse de tamamen fikir bazlı bir seçim ile birinci belirlenir. Bunun sonucunda da ana yarışmada gerçekten müşteri ile didişilmiş,herkes beyin kıvrımlarını zorlamış ve gerçekten bir reklam olarak 10 kişiden fazla insan tarafından görülmüş reklamlar yarışır,en azından sadece jüri dedikodusu yapılır, ister gerçek ister ghost olsun iyi işler hakettiği övgüyü alır.
Ha ben böyle düşünüyorum ama vakıf ne der bilinmez...
Benim derdim ise şu son tırnak içindeki kısımla.
Pek çok yerde,internet sitelerinde,bloglarda bu konu tartışılıyor. Ödül alan işleri hep beraber ilk defa ödül töreninde görüyoruz.Bu durumu ayıplıyor,güvenimizin sarsılmasından ötürü bir sonraki törene kadar boykot ediyoruz. Evet bunları yapıyoruz ancak esas acı olan şu ki,bütün o "cık cık"ladığımız işler gerçekten güzel fikirler. Peki biz neden bunu bu kadar mesele haline getiriyoruz?İşte mesele o...Biz getirmiyorz, tüm dünyada bu bir mesele.Yani bize has değil.Ben ve benim gibi böyle bir atımlık(yayın olarak) işlerin ödül aldığını görüp kızan arkadaşlar, hiç sizin aklınıza da aynısı gelmedi mi?Ya da siz de aynısını yapmadınız mı fırsat bulduğunuzda.
Bu "Yarışmalık işler" reklamcılık sektöründe yeni bir dal oldu gayri resmi olarak. Gavurlar bunların kategorisine "Scam ads"(Düzenbaz reklam) deyip, bu gibi işlere de "Ghost"(Hayalet) diyorlar.Tüm dünyadaki yarışmalarda -sadece Effie'yi hariç tutabiliriz sanırım- bunun sıkıntısı yaşanıyor.London Advertising Awards 2002 senesinde bu tip reklamlar için bir bölüm açtı ancak sonrasında tek başına kaldığından gerisi gelemedi.
Dünyayı bırakacak olursak, bizim de yapmamız gereken bu.Kristal'de yada Kırmızı'da böyle bir kategori oluşturmak.Bırakalım bu gerçekten iyi fikirler orada kapışsınlar.Bu nasıl olabilir, mesela kristale yollanacak ilanlarda minimum yayın adedi belirlenebilir. Örneğin bir kampanya değil de bir ilan ise bunun minimum 4 defa yayınlanması, yada minimum 2 ulusal dergide yayınlanması şartı olması gibi. Bunun dışında kalanlar arasında ister kategoriler olarak istenirse de tamamen fikir bazlı bir seçim ile birinci belirlenir. Bunun sonucunda da ana yarışmada gerçekten müşteri ile didişilmiş,herkes beyin kıvrımlarını zorlamış ve gerçekten bir reklam olarak 10 kişiden fazla insan tarafından görülmüş reklamlar yarışır,en azından sadece jüri dedikodusu yapılır, ister gerçek ister ghost olsun iyi işler hakettiği övgüyü alır.
Ha ben böyle düşünüyorum ama vakıf ne der bilinmez...
Bir reklam stratejisinin çuvallaması
Tabi ben böyle baslıkta ahkam kestim ancak,o çuvalladığını farketmeyen kitleden birisiydim bende,ta ki bu akşama kadar.
Bu gece evde arkadaşımla televizyonu seyrederken televizyonda PO(Petrol Ofisi)'nin Poman'lı son reklamına denk geldik. Hani şu -nedense-benzin istasyonunun çatısında Poman ve yanında 3-4 yaşlarında bir çocuk,gökyüzünde F-16'lar,yerde Opel Astra'lar.Yani bir sirk havası sözkonusu ancak tüm bu atraksiyon izlenilirliği ve farkedilirliği arttırıyor,ona bir lafımız yok.
Ancak,seyredenler bilir,seyretmeyenler için kısaca açıklayayım, reklamın konusu Petrol Ofisi'nin yeni ürünü "EuropoDizel"i tanıtmak. Bunun içinde gökyüzündeki jetlerden yola çıkılıyor ve buradan araçlara kamera pan yaptığında çocuk ve Poman arasında geçen diyalogdan biz otomobillere de jet yakıtının konulduğu gibi bir bilgiye sahip oluyoruz. Yada şöyle diyelim,jetlere konan yakıt gibi bir yakıt koyulduğunu öğreniyoruz.Tabi ki içimizden "Breh breh" diyoruz.Jete bu kadar güç katan yakıt otomobile neler yapar gibilerden...
Ancak bu noktada salonda yanımda bulunan ve reklamcılık ile çok bir alakası olmayan ve fakat uçaklarla haşır neşir arkadaşım "Bu nasıl yanlış bir reklamdır yahu" diyerek cümleye giriyor.
Cümlesini bitirdiğinde ise ben jet yakıtlarının (kerozen) mazottan sonra gelen 2.derece kalitede -ki bunun sebebi de az damıtılması- olduğunu, benzinin yada normal dizel yakıtın kerozene göre çok daha kaliteli ve verimli bir yakıt türü olduğunu,bu reklamın bilhassa havacılık camiasında gülüşmelere yol açtığını öğreniyorum.
Enteresan...Böylesine önemli bir nokta böyle ıskalansın?...
Poman Bey'e yakıştıramadık...
Bu gece evde arkadaşımla televizyonu seyrederken televizyonda PO(Petrol Ofisi)'nin Poman'lı son reklamına denk geldik. Hani şu -nedense-benzin istasyonunun çatısında Poman ve yanında 3-4 yaşlarında bir çocuk,gökyüzünde F-16'lar,yerde Opel Astra'lar.Yani bir sirk havası sözkonusu ancak tüm bu atraksiyon izlenilirliği ve farkedilirliği arttırıyor,ona bir lafımız yok.
Ancak,seyredenler bilir,seyretmeyenler için kısaca açıklayayım, reklamın konusu Petrol Ofisi'nin yeni ürünü "EuropoDizel"i tanıtmak. Bunun içinde gökyüzündeki jetlerden yola çıkılıyor ve buradan araçlara kamera pan yaptığında çocuk ve Poman arasında geçen diyalogdan biz otomobillere de jet yakıtının konulduğu gibi bir bilgiye sahip oluyoruz. Yada şöyle diyelim,jetlere konan yakıt gibi bir yakıt koyulduğunu öğreniyoruz.Tabi ki içimizden "Breh breh" diyoruz.Jete bu kadar güç katan yakıt otomobile neler yapar gibilerden...
Ancak bu noktada salonda yanımda bulunan ve reklamcılık ile çok bir alakası olmayan ve fakat uçaklarla haşır neşir arkadaşım "Bu nasıl yanlış bir reklamdır yahu" diyerek cümleye giriyor.
Cümlesini bitirdiğinde ise ben jet yakıtlarının (kerozen) mazottan sonra gelen 2.derece kalitede -ki bunun sebebi de az damıtılması- olduğunu, benzinin yada normal dizel yakıtın kerozene göre çok daha kaliteli ve verimli bir yakıt türü olduğunu,bu reklamın bilhassa havacılık camiasında gülüşmelere yol açtığını öğreniyorum.
Enteresan...Böylesine önemli bir nokta böyle ıskalansın?...
Poman Bey'e yakıştıramadık...
Cuma, Haziran 16, 2006
Yüzüklerin efendisi outdoor'u mu dediniz?-1
Harika bir "sevgili arama" ilanı!
Bir kişisel ilan...Başlıktan ziyade alttaki "restoran kuponu" kısmına pek bir güldüm.
Eminim arkadaş oldukça mektup almıştır.
Başlık:
Bu büyük kişisel reklamı yayınlatmak 340 dolara mal oldu.
Sanıyorum belirtmeme gerek yok, ilk buluşmamızda alman usülü ödüyoruz
(umuyorum doğru çevirmişimdir)
Wadewade ltd., USA
RY: Wade Sturdivant
SY: Wade Sturdivant, Chad Crowley
Kaynak:Ads of the world
Flickrpreneur: Fotoğraflara ürün yerleştirme
Çarşamba, Haziran 14, 2006
Cila ne kadar pürüzsüz olmalı
Sullivan Nod
"Sullivan onayı" olarak çevirebileceğim bir yöntem...Fikir babası -yanlış araştırmadıysam- Jim Sullivan adlı bir pazarlama ve satış gurusu. Bu yönteme göre bir satış yapacağınız zaman, ürünler arasıından satmak istediğiniz ürünün adını söylerken başınızı onaylar şekilde sallıyorsunuz. Kuvvetlendirmek için ise satmak istediğiniz ürünün adını en başta başınızla onaylayarak belirtiyor, sonra diğer ürün adlarını normal bir şekilde sayıp en sonda tekrar başınızla onaylayarak hedef ürünün adını tekrarlıyorsunuz.
Araştırma sonuçlarına ve iddalara göre %90 oranında satış garantisi sağlıyormuş bu yöntem.
İlginç geldi...
Araştırma sonuçlarına ve iddalara göre %90 oranında satış garantisi sağlıyormuş bu yöntem.
İlginç geldi...
Bir avuç çabuk link
Keyifli iki tutorial...Birincisi fotoğraftan pop art yapmanın, ikincisi PS ile insan güzelleştirmenin inceliklerini anlatıyor.
İnternetten bedava ve kullanıma açık resim indirmeyi kim istemez ki? Peki bunlar arasında arama yapabilmeyi? İşte burası size bunu yapma imkanı veriyor.
Logo arayalım üstelik de Türkçe arayalım mı? Hadi arayalım.
İngilizce bilginiz var ise, yaratıcılık tekniklerini incelemenizi tavsiye ederim.
İnternetten bedava ve kullanıma açık resim indirmeyi kim istemez ki? Peki bunlar arasında arama yapabilmeyi? İşte burası size bunu yapma imkanı veriyor.
Logo arayalım üstelik de Türkçe arayalım mı? Hadi arayalım.
İngilizce bilginiz var ise, yaratıcılık tekniklerini incelemenizi tavsiye ederim.
Bu da dergi reklamcılığına kapak olsun!
Lew Lara adlı ajans tarafından yapılmış Playboy dergisi kapağı...Müşteri Nokia...
Olay şu, Playboy kapağının içinden katlı olarak sahte bir teknoloji dergisinin ön ve arka kapağı çıkıyor.Bu derginin arka kapağında -ve kuvvetle muhtemel kapaktaki yazılarında da-Nokia var...Kapağı çevirip playboyu içeride gizliyorsunuz.
Dahiyane...Kesinlikle iyi fikir!
Kaynak:coloribus
Esinlenme..Çalıntı..Uygulama...Gene başa döndük
Aşağıda Ariston TV spotu vardı önceki günlerde girdiğim...
Sonrasında sevgili Tuğrul'un "Ben böyle bir şey biliyorum"la başlayan kurcalaması sonucu aşağıda gördüğünüz "Whirlpool Det" TV spotu ve 2004 tarihli Ecover ilanları açığa çıktı...
Ariston halen çok güzel bir uygulama olduğu gerçeğini koruyor, gerek görseli gerek müziği ile..Ancak iyi fikir olmaktan ziyade eski fikir olduğu açığa çıkmış durumda....
Robot C4 buzda süzülmeye başladı
1 Haziran tarihinde duyurmuştum detaylarını...
İşte bu da reklamın kendisi efenim...Bizim televizyonlarımızda yayınlananın uzun versiyonu...
İşte bu da reklamın kendisi efenim...Bizim televizyonlarımızda yayınlananın uzun versiyonu...
Cuma, Haziran 09, 2006
DEF2SHOOT
Yukarıda görmüş olduğunuz TBWA/Paris tarafından Playstation2 için hazırlanan reklamın TV versiyonunu seyretmek ve daha pek çok aşina olduğumuz akılalıcı görüntünün keyfini çıkartmak için,lütfen tıklayınız.
Kendir birleştir kendin çek
Linatree adlı site bir enteresanlık yapmış, size kendi fotoğraf makinenizi internetten indirip kesip birleştirerek oluşturma şansı tanımış. Ancak henüz kağıttan memorystick oluşturamadıkları için şu anda sadece "eski tipte" çekiyor. Dijitali sizin mucitliğinize kalmış.
Kaynak:yenibu
Atın atın!Eski çoraplarınızı atın!
Önce bu sloganı ve kampanyayı yaratan Nazar Büyüm ve Haluk Mesci ustaların, sonrasında da sesi ve görüntüsü ile reklama can veren sevgili Halit Kıvanç ustanın ve tüm yapım ekibinin kulakları çınlasın...
Ogilvy & Mather/Almanya tarafından yapılan bu işin açıkçası çok da doğru bir iş olduğunu zannetmiyorum. Zira,kadın çorabı gibi alıcı kitlesi "spesifik" bir ürünü böylesine maskülen ve -her ne kadar üstü kapalı olarak ifade edilse de- şiddete gönderme yapan görselerle tanımlamak...Çok da doğru bir iş olmaz bence. Ha ama, fikir sözkonusu ise, kesinlikle çok keyifli, uygulanmış,tertemiz işçiliğe sahip bir "iyi fikir".
Kaynak:coloribus
Animasyon animatöre karşı...
Perşembe, Haziran 08, 2006
Cumartesi, Haziran 03, 2006
CIA The World Factbook
Firefox' a iran veya iraq yazarsanız cia'in the world factbook adlı incelemeleri çıkmakta. Her türlü bilgi ve araştırmalar bu sayfalarda dizilmiş. Bana ilginç geldiği için ekliyim dedim.
Şimdi vukuatımıza gelince 1986 dan beri yayınlanan bu kitabın kapaklarını sayfalarına koymuş Central intelligence Agency daki "arkadaşlar".
Şimdi vukuatımıza gelince 1986 dan beri yayınlanan bu kitabın kapaklarını sayfalarına koymuş Central intelligence Agency daki "arkadaşlar".
Perşembe, Haziran 01, 2006
Açık seçik bilinçaltı reklamcılığı
TBWA/Paris ile beraber kanımca Dünya'nın en orjinal reklamlarını yaratan iki ajanstan biri olan, ve bağımsız olduğunu da göz önüne alırsak büyüklerin korkulu rüyası olan CP+B'nin son başyapıtı...
Sprite için hazırlanan site ve sitede bulunan reklamlar gerçekten akıllara ziyan.Çok etkileyici işçilik,ve kesinlikle başarılı reklamcılık.
Aşağıda iki reklamı izleyebilirsiniz...Gerisi sitesinde.
Sprite için hazırlanan site ve sitede bulunan reklamlar gerçekten akıllara ziyan.Çok etkileyici işçilik,ve kesinlikle başarılı reklamcılık.
Aşağıda iki reklamı izleyebilirsiniz...Gerisi sitesinde.
Robot C4 geri döndü
Citroen'in marka imajını bir anda tavana vurdurtan,yeni C4 için hazırlamış olduğu reklam, daha doğrusu robotumuz geri dönüyor.Üstelik de bir otopark alanında değil üstü buz tutmuş bir gölde.5 Haziran itibariyle yayına girecek reklamda robotumuz buzun üzerinde hızlı paten kayıyor ve sonunda buza bakan bir grup insanın önünde ani bir patinaj freni ile durup kalabalığı buz parçalarının içinde bırakıyor.
Reklamda The Egg tarafından yapılmış "Walking Away" adlı electro-house parçası kullanıldı.Robota, üzerine yerleştirilmiş hareket sensörleri ile kayarak hayat veren kişi ise Nicky Gooch, ki kendisi İngiltere hızlı paten olimpiyat takımının koçu oluyor.
Citroen'den yapılan açıklamaya göre C4 İngiltere'nin kendi segmentinde en çok satan ikinci otomobili olmuş durumda ve bu yeni reklamın 18 ay önce satışa sunulan C4'e by-pass yapması bekleniyor.
Ne diyelim...Merakla bekliyoruz.
kaynak
YouTube ikinci Google olma yolunda mı?
Google çılgınlığından sonra YouTube çılgınlığı da katlanarak büyüyor.Bir reklam mecrası olarak kullanılmaya başlayan YouTube artık kendisi bir reklam olma safhasına geçti. Panasonic tarafından YouTube ile ortak başlatılan yarışma da bunun ilk habercisi. Panasonic markasını da doğru mecra,doğru tüketici seçimindeki başarısından dolayı tebrik etmek lazım. Gerçekten pazarlama stratejisi adına iyi fikir...
Kusursuz aptallar...
Perfect fools...Aşina olduğumuz pek çok başarılı on-line projenin altında imzası bulunan bir şirket.
Web sitesi gezinilesi,showreel incelenilesi...(incelenilesi yazmak da ne zormuş!..)
McDonald's evlere servis
Sevgili Tuğrul'la konuşuyorduk...O'da daralmış Ronald amcalı işlerden ve neden Burger King'in böyle bir karakter oluşturmamasının sebeplerini...Gerçekten Ronald bayıyor ancak...Buradaki gibi detaya bağlı işlere de ben dayanamıyorum..Çok temiz bir iş...Ronald bu seferlik vize alıversin :)
LeoBurnett/Madrid
Biz Teoman'a,elalem sinemaya...
Göz sağlığınız için
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)