Bu hafta içerisinde sinemalarımızda arz'ı endam eden ve hakkında gösterime girmeden önce büyük yaygara kopartılan James Bond Casino Royale'i seyrettim.
Açıkçası hiçbir zaman bir Bond fanatiği değildim, ha tüm Bond'ları seyrettim o ayrı, ancak bu seferki Bond gerçekten de diğerlerinden farklı olmuş. Takribi 3 saat süren, aralıksız hareket içeren bir film çıkartılmış ortaya. Ama burada tutup da filmi anlatmaktansa, Bond'ların yıllardır süregelen ürün yerleştirme özelliğinden bahsetmek istiyorum.
Bu filmde de gene pek çok ürün gözümüze sokuluyor. Bunların arasındaki listebaşı 'Aston Martin"i belirtmeme gerek yok sanırım ancak dikkatimi çeken "Omega" markasının ilk defa görsel olarak değil sözel olarak kullanılması oldu mesela. Sony Ericsson filmin her köşesinde kendini gösterirken benim esas dikkatimi çeken Virgin Atlantic oldu.
Filmin havaalanında geçen sahnelerinde arka planda sağda solda sürekli olarak Virgin Atlantic uçaklarını görmemiz başarılı bir hareketti ama benim açımdan daha başarılısı benim dikkatimi Virgin logosunu aramaya iten sebebin Virgin'in bizzat sahibi Richard Branson'un kendini göstermesiydi. Evet, Bond'un havaalanındaki güvenlik kapılarından geçtiği sahnede hemen yandaki kapıda (dedektör) yüzünde artık bilenlerin kanıksadığı gülümsemesiyle üstü aranan kişi Virgin'in sahibi "deli" Richard Branson'dan başkası değildi. Ben ne zaman ki O'nu gördüm, o noktadan sonra gözüm Virgin logolarını arayıp saptamaya başladı. Kendi başına bir şöhret olan ve Virgin'i lider yapmak için elinden geleni yapan (hata British Airways ile mahkemelik olup kazanan) Branson'un böylesine kendini ortaya koyması gerçekten Çok başarılı bir taktikti. Yani Branson sadece ürün yerleştirerek değil, herşeyiyle Bond'un içinde olduğunnu gösteriyordu.
Belki pek çok kişi bu adamı tanımaz, tıpkı Sony Ericsson'un CEO'sunu tanımadığı gibi. Ama bir markanın yüzü haline gelip, o markanın içine konumlandırıldığı bir yapımda aynı markanın yüzünü de görmek...Bence çok çok başarılı bir hareketti.
His name is Branson, Richard Branson.
Çarşamba, Kasım 22, 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Reklamcı gozuyle guzel değerlendirmeler tabi,ama bir havacı gozuyle de bir iki yorumum olacak. Virgin Atlantiğin sahibi her ne kadar populer bir isim olsa da havacılık kendi capında kendini ciddiye alan bir sektördur fazla sululuk kaldırmaz belki bu sebepten Richard Branson aynı zamanda istenmeyen cocuk konumundadır. Diğer taraftan filmde tanıtılan Skyfleet'in dunyanın en büyük uçağı gizli bir Airbus reklamı da içeriyor gibi geldi bana.Zira filmin hava alanı apronunda geçen sahnesinde uçakları görürken sadece yakın cekim Airbus 340-600 ismini bir uçağın üstünde okuyup, Skyfleetin büyük uçağının hangardan çıkış sahnesine geçiyoruz.(Başka hiç bir uaçğın ne nmodel olduğunu acık olarak okumadık) Acaba bunun Airbus'ın suan dünyanın en büyük uçağı olan A380'nin üretimini yapmasıyla bir bağlantısı olabilir mi yoksa ben mi cok paronayak davrandım ( Bu arada Airbus A340-600 Airbus'ın Rolls Royce motorlu en uzun menzilli uçağıdır ilgilenenelere duyrulur ) :) Ayse
James Bond - Casino Royale filminde ki markaları bir bir saymanızdan sonra, bir yerlerde yanlış mı yapıyoruz acaba diye düşünmeye başladım...
çünkü filme yerleştirilen markalardan biri de, şu an pazarlama ve tanıtım faaliyetlerini üstlendiğim NEW HOLLAND iş makinaları...
üstelik filmin Türkiye' de gösterildiği süre zarfında, havaalanlarında james bond içerikli reklamlarımız yayınlanmıştı...
buna rağmen tüm diğer markaların yanında sizin dikkatinizi çekmemiş...
sanırım bunun en basit cevabı, günlük yaşamınız da iş makinası kullanmıyor olmanız. öyle bile olsa, Türkiye'de hali hazırda Virgin firmasıyla da pek öyle haşır neşir değiliz.
Yorum Gönder