Reklam dünyasında olan ve bir nebze etik değerlere ve araştırmaya önem veren herkesin genel derdi "esinlenilmiş" reklamlardır...Bu konu hakkında çeşitli zamanlarda çeşitli tartışmalar yaşanır.Ancak...Şimdi size söyleyeceğim mesele hakikaten beni benden aldı.
TBWA/İstanbul YKM torbası ile ödülü aldığında hayretler içinde kalmış, sonuçta da bunun daha önce örnekleri olmuş olsa da uygulama alanı açısından ödüle layık görüldüğü varsayımında bulunmuş, gene de ödüle boğan jürileri anlamakta sıkıntı çekerek sıcacık yataklarımıza girmiştik.
Şimdi o jürilerden en önde gelenleri beni dehşete düşürmüş durumda. Burada taraflar iki ajans değil iki uluslararası nitelikteki ödül organizasyonu.
Eminim pekçoğunuz lunaparklarda, oyun salonlarında bulunan şu robot elimsi, pençemsi, vincimsi oyunu oynamışsınızdır. (Şimdi farkettim ki, fame city'de bile bile o kadar jetonu yedirdiğim aletin adını bilmiyorum!) Hani böyle kapalı bir camekan kutu içinde çeşitli oyuncaklar vardır, kutunun tavanında aşağı doğru inip çıkabilen metalik bir pençe.
Şimdiye kadar en fazla "Tüylü aslanı isteyen yaramaz çocuk, kutunun tepesine tırmanıp içine düştü" gibi haberlerle konu olan bu makina, şu günlerde büyük bir kapışmanın tam ortasında bulunuyor.
Efendim, 2005 yılında The One Club, Japonya'da The One Show'a işlerin yollanmasının duyurusu için böyle bir makina kurdu, içine de ödül olan "altın kalem"i koydu ve adına da "Kalem yakalayıcı" dedi. Bu konuyla ilgili olarak web sitesi de oluşturdu ve o kadar iyi bir konsept oldu ki 2006 Clio'da site bronz madalya aldı.(Burada)
Buraya kadar herşey normal...Fakat mesele bundan sonra başlıyor. Şu günlerde D&AD tam olarak aynı fikri 2007 senesi öğrenci işlerinin yollanmasının duyurusu olarak kullanıyor.(o da burada)
Gerçekten çok çok şaşırtıcı bir durum ve güzel Türkçemizde yer alan, imam-cemaat ilişkisiyle özetlenen deyiş aklıma gelince...gerçekten de boşa çaba sanıyorum.
Yiyin efendiler, yiyin...
Perşembe, Kasım 16, 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder