Bir Nobran vardı canı sıkılan...

Aşağıdaki satırlar 21 yaşındaki kardeşim Onur'a ait. Yaklaşımı son derece hoşuma gittiği ve konuda geçen hedef kitlenin bir bireyi olduğundan noktasına virgülüne dokunmadan paylaşmak isterim.

------------------

Turkcell'in yeni Gnctrkcll tarife reklamı "aşkım" çiftler bir cafede konuşurken kızımızın oğlana "çok nobran oldun" demesi ile başlıyor. Oğlumuz cehaletini göstermemek için hemen içeri kaçıp tanıdığı herkesi arayıp soruyor "nobran ne?" diye. Ve bu vesile ile yeni tarifede Gençturkcell'lilerin birbiri ile ne kadar ucuza konuştuğunu öğreniyoruz.

Hemen ardından gelen reklamda "bir adam vardııı...canı sıkılaaan...canı sıkılaaan..." diyerek bize Turkcell-im ile mesela ayıların ağaca tırmanıp tırmanmayacağı gibi, bir türkçe sözlüğü database'e yüklemekten nispeten daha allengirli olan sorulara bile cevap bulabileceğiniz bir soru-cevap servis hizmeti verildiği anlatılıyor.

Peki bu nasıl bir reklam stratejisidir? Bir reklamda anlattığın özelliği öbür reklamında yok sayıyorsun! Ya da turkcell'in çalıştığı reklam ajansı, çalıştıkları şirketin kampanya ve ürünlerinden bu kadar mı bir haber? Hadi onlar şaşkın, peki buna onay veren turkcell yetkilisinin aklına hiç gelmedi mi?

Yoksa...yoksa...hakikaten reklamda dedikleri gibi Turkcell-im servisinden sadece "canı sıkılan"lar mı faydalanabiliyor?

meraklısına not: "nobran" kibar olmayan, kaba, nezaketsiz, görgüsüz, "dan dun konuşan" insanlara denir.

-------------------

Haydi buyrun buradan yakalım ...:)